Bir şiiri, yazan-özne olarak, şair deneyiminden ayrıdüşünmek imkânsız ise de “deneyim” kavramından anlaşılması gerekeninin ne/nelerolabileceği konusundan şiirlerdeki bulunuş/kullanılış biçimlerine değin olasıdurumlar göz önüne alındığında meydana gelebilecek belirsizlikler bu kanıyamuhalefet edebilmektedir. Deneyimi Irwin Edman’ın ifadesi ile “zihnin uyarılışıve davranışı” olarak tabii bir itki düzleminde düşünmek, kimi şiirlerde şu ya dabu yöntemle değil ise psikoanalitik bir yöntemle olsun teşhisinigerektireceközellikler taşıyacak demektir. Neyse ki İhsan Deniz’in Yaz Tutulması şiirikendisini deneyim fikrinden sakındırmak bir yana tam da deneyimin şiiri olaraknitelendirilebilecek bir netlikle dikkat çekmektedir. “Uzun, yaralı bir yazgeçti aramızdan..” dizeleriyle başlayan şiir, geçmişin ya da deneyimin alanındabulunduğumuz fikriyle kendisini zamansal bir alana yerleştirerek yerinibelirginleştirmektedir. Daha önceki şiirlerinde metafizik (mistik mi demeliyoksa?) bir takıntı sayılması lazım gelen “hurufat” gibi sembolik imgelerkullanmasına rağmen İhsan Deniz, dili, gündelik anlamlandırma pratiği alandankoparmamanın modern gerekliliğinin daima bilincinde olagelmiştir zaten. Buşiirde “yaz” gibi bildik bir kelimenin öne alınması, yaza dair şair deneyimininşiirsel dille zenginleştirilerek “yazar-metin”okur” ideal üçgeninden her birisive hepsi için değerlendirme yapma olanağının metnin yapısında bulundurulmasınınşair açısından cesur bir davranış olarak kaydedilmesi gerektiğini belirtmeli.Okuru metne dahil etme “takvim fırtınası”, “eşyaya değen nemli sıyrık” “yamalıhayaller” gibi pek çok ifadede tespite imkan vermektedir de şiirde geçen “histitreyişi” duygu durumu ideal döngünün hedeflenen açısından amacına tersdüşmektedir. Buna şairin hayat deneyiminin şiirbilgisi deneyimi ile ilişkisinintam örtüşememesinin neden olabileceği kanaatindeyim. Oysa algısal, düşsel,mitsel hatta şizofren deneyim çeşitlemesi bakımından hakikaten zevkleincelenecek zenginlikte bir metin. Derin yapının insanî derinlikle bir makamdabuluşmasının bu şiirin kime söylendiğinin belirginleştirilmesi kadar niyesöylendiğiyle de âlâkası var gibi geliyor bana. Yoksa neden bu kadar yavankaçsın ki?
(Aralık dergisinin 17. sayısında (2004 haziran-temmuz-ağustos) yayımlanmıştır. )