Koridor 12. sayı

Koridor Kültür Sanat Edebiyat Dergisi 12. sayısı ile edebiyat ortamında yerini almaya devam ediyor.

Kitap incelemesinden, çeviri şiir ve sinema eleştirisine kadar geniş bir alanda soluk olmaya – soluk vermeye doğru gidişini kimseden çekinmeden sürdürüyor. Ne herhangi bir tekele ne de bir gruba dayanarak, farklı seslerin çığlığını, bağırmadan, duyabilenlere ulaştırıyor. Sanat ile, insanların savaştan-şiddetten ve nefretten uzak olabileceğinin farkına vararak yoluna devam ediyor. Continue reading

dizüstü

durgun
yeşil bir at
okulları başlattılar, o çocuk boşluğa bakıyor çok manalı
çorumlu oğlan ankaralı memurun dölünden modernliği öğrendi
onun da şimdi ayakkabıları montu ve klipleri var izlediği filmleri gibi
bunca şiir heba mı oldu yani
anakartta yukarıdan bir bakış vardır her zaman
şikagoya benziyor
trinitrobenzen
otobüs ankaraya giriyor şu an Continue reading

DEĞİRMEN DERGİSİ / FETA MEDENİYETİ ÜZERİNE

Her yeni düşünce dergisi yeni insan tipi, yeni bir şahsiyet demektir. Üstelik bu dergi yeni bir insanın inşası adına yeni bir medeniyet tasavvuruna  (Feta) sahipse önemi ve vazgeçilemezliği gözümüzde bir kat daha artar. Adapazarı merkezli düşünce ve edebiyat dergisi Değirmen’den bahsediyorum. 18.sayısını yeni bir biçimle( kapak tasarımı,  sayfa düzeni, görsel tasarım) ve elbette sıkı ve dolu Continue reading

OSMAN ÖZBAHÇE’NİN ŞİİR ELEŞTİRİSİNDE ESAS ALDIĞI BEĞENİ ÖLÇÜTLERİ

Türk şiir eleştirisinde yaşanan kavram kargaşasının temel sebebi, teoride ve pratikte, eleştirel ölçütlerin açığa çıkartılamayışıdır. Hüseyin Cöntürk’ten sonra eleştirel ölçütlerin, eleştiri ortamının boğuk sesi, karmaşık anaforu andırışının nedenleri arasında, eleştirel ölçütlerde netliğe ulaşamamayı, ideolojik kör bakışın eleştiriye hakim olmasını, bir nevi bir başka açıdan dogmatizm olarak nitelenebilecek, sert yargılar bütünü dediğimiz bir donukluğu, katılaşmayı Continue reading

ISRARLA KONUŞMAK İSTEYEN ŞİİR: ADEM TURAN’IN ŞİİRİ ÜZERİNE

Giriş

Ünlemlerle ilerleyen şiirin ulaşmak istediği noktayı, okuyucuyu şiirsel deneyime çağırmak, coşumcu, gür sesli ve konuşkan bir şiirin imkânlarını Türk şiir hazinesine katmak şeklinde ifade edebiliriz. Her şiirsel deneyim, hangi dönem ve evrede yazılırsa yazılsın, Türk şiiri adına bir çeşni, bir zenginlik olsa gerek. Şiirin ciddiye alınmasını gerektiren, edinilen şiirsel deneyimin beşeri bir karşılığının olmasıdır. Hemen her zaman şairin çığlığı da suskunluğu da öğretici ve vazgeçilemezdir. Sözel bir yapı arz eden şiirin hayatla dolu olmasının sebebi, şairin söze ruh kazandırmasıdır biraz da. Zira hayat denen çetrefil bilmece, kördüğüm, çıkmaz sokak ne tür adla adlandırılırsa adlandırılsın, sözün cana yakın sıcaklığını ve ılıklığını barındırdığı için tahammül edilmeye değerdir. Şiir sözle hayata çeşni ve renk katar. Sözün hayatın içinde varlığı bile cesaretimize cesaret katıyor. Sözün içinden seslenen bir şair olan Adem Turan’ın Continue reading

Yandaş Medya Co.



adrese teslim şiir almak için hiç değilse bir öneri bulunur

çok başına bir yerde nasıl olsa

bunun için iyi şeydir internet amin diyelim

herkesin şair olduğunu gözümüze soktu hiç değilse

daha söylesin poetik hayvan post yerinden

önce ekonomikti

bir ara

otomatik

hala öyle

 

bir şeyi değil herşeyi ama kırpıp söksün istiyor içten tepkimeli canavar

banka kuyruklarını da unutmasın polis devleti nedir aldırmasın

aldıracağı şeyler bulsun hiç değilse Continue reading

Beyaz Savunma İçin İlk Okuma Notu

Pan / Heves Kitaplığı şiir serisinde, iyice daralan, marjinalleşen şiir alanını bir an unutursak, en popüler kitaplar arasına Osman Konuk'un Beyaz Savunma'sı yerleştirilebilir. Seride yer alan kitaplara göre Ateş Akvaryumu'ndan sonra en pahalı olanı Beyaz Savunma: On Lira. Son dönem şiir kitapları içerisinde sözel de olsa okunması önerilen de… Kitapçımızda yoktu; istettik, güç bela edindikse bu nedenlerle… İlk kez okuyacaktım Osman Konuk'un şiirlerini. Dergilerden okumuş olmalıyım ama nedense dikkatimden kaçmış. Eleştirel baktığımdan belki de. Kendini şaire kaptırmak en iyisidir ama zaman zaman elimden gelmez ilk mısralardan sezer, bırakırım çoğu kez okumayı. Okunana değil, kendini okutan şiirler olduğuna inandığımdan bir yerde!.. Continue reading