içimdeki

içimdeki kızgınlığı insan sürüldü çatlak
dikenler kalabalık geçiyor bilek koşardım
tahta indi ağlıyor hafıza gökyüzünden
bir   birbirine gülüyor içerim pencerede
çatlak sözcük düşen üreten çıkılır
koşardım aynı adaydı insanda ağaç
gökyüzünden fırtınaya insanla ölümler masa
pencerede yanıgı eşiğinde aldanmış fırtınaya
çıkılır tutkuyla her şeyi koşan kimse
ağaç geceyi batık bıraksak geri
masa güne sis bileklerin put
fırtınaya kendi  kalın evler hala
kimse sırf yıkılmaz ateşleri kanıyor
geri ey kalp toparlanmayı dünya değil
put yükseliyor her şeyimi veriyor soyunma
hala mesafelerin zamansız çevreye zaman
kanıyor uyguladığı acayip pas kristal
değil kullanılmıştır iki trenim evin
soyunma sürece aslında tehlikeye yıldızlar
zaman alevden zaman  altmış yeni
kristal bana fırtına ömrüm aralıkta
evin at  günler geliyor tesadüfen

Bir yanıt yazın